Fatih sondaj gemisi, Türkali-4’te sondaja başladı

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Keşfin Fatih’i yeni hedefi Türkali-4‘te” ifadelerine yer verildi.

Keşif kuyusu olan Tuna-1’in ardından, Fatih sondaj gemisi Türkiye’nin ilk derin deniz tespit kuyusu olma özelliği taşıyan Türkali-1’de 3 bin 920 metre sondaj derinliğine ulaşarak buradaki çalışmaları 77 günde bitirmişti.

İkinci derin deniz tespit kuyusu olan Türkali-2’de ise yine 3 bin 950 metre sondaj derinliğine ulaşılmasının ardından rezerv tespit çalışmaları 53 günde tamamlanmıştı.

Fatih sondaj gemisi bu iki tespit kuyusunun ardından yeni keşifler için Kuzey Sakarya Gaz Sahası’nda yer alan Amasra-1 kuyusunda sondaj gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemisinin 28 Mayıs’ta ise Sakarya Gaz Sahası’ndaki yeni tespit kuyusu olan Türkali-3’te sondaja başladığı duyurulmuştu.

TPAO’nun Karadeniz’de, ultra derin denizde gerçekleştirdiği arama çalışmalarında bugüne kadar toplam 540 milyar metreküp doğal gaz keşfedildi. Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi, deniz altında kurulacak doğal gaz üretim sistemi, Filyos kıyısında kurulacak bir işleme tesisi ve bu iki üniteyi birbirine bağlayacak boru hatlarından oluşuyor.

Bakan Gül: Konya’daki silahlı saldırının etnik bir temele dayanmadığı konusunda tespitler var

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Konya’nın Meram ilçesinde, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden 7 kişinin yakınlarıyla Saraçoğlu Mahallesi’ndeki taziye evinde görüştü.


Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Gül, dün yaşanan menfur saldırı ve hunharca işlenen cinayetin herkesi derinden üzdüğünü söyledi.

Gül, acının çok büyük olduğunu dile getirerek, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diledi.

Olay anından itibaren Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titiz bir çalışma başlatıldığını vurgulayan Gül, “Görevlendirmeler yapıldı. Tüm delillerin toplanması hususunda gerekli talimatlar verildi. Olay yeri inceleme ve tüm deliller çerçevesinde failin yakalanmasına yönelik talimat verildi. Bu konuda emniyet teşkilatımız da bu kişinin yakalanmasına yönelik çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürüyor. Bu kişinin yakalanıp adalete teslim edileceğini ve adaletin de gereken, hak ettiği cezayı vereceğine inancımız tamdır.” diye konuştu.

Gül, şöyle devam etti:

“Cumhuriyet Başsavcılığımız, bu olayla ilgili 13 kişi hakkında gözaltı kararı verdi, gözaltı işlemini gerçekleştirdi. Fail ya da faillerle ilgili tüm olayı büyük bir titizlikle soruşturmayı sürdürmektedir.”

“Cenaze bizim cenazemiz”

Milletin beklentisinin, olayın bütün açıklığıyla ortaya çıkması ve adaletin gecikmeksizin tecelli etmesi olduğunu vurgulayan Gül, ailenin acısını paylaşmak için geldiklerini söyledi.

“Ailenin acısı bizim acımız, cenaze bizim cenazemiz.” diyen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İnanıyoruz ki hem fail yakalanacak, adalete teslim olacaktır ve olay tüm yönleriyle de açıkça ortaya çıkacaktır. Cumhuriyet Başsavcılığı tüm yönleriyle hangi bulgulara, hangi delillere ulaşacaksa bunları değerlendirecek. İlk bulgulara göre, bu konunun etnik bir temele dayanmadığı konusunda tespitleri var, bunu da kamuoyuyla paylaştı ve her aşamada tüm gelişmeler de kamuoyuyla yine paylaşılacaktır. Milletimiz müsterih olsun. Mevlana şehri Konyamız, ülkemiz, bu cennet vatanımız 84 milyon birlik, beraberlik, kardeşliğin teminatı olan coğrafyamızda hiç kimse birliğimizi bozamayacak, hiç kimsenin yaptığı da yanına kar kalmayacak. Kim olursa olsun yapmış olduğu hukuksuzluğun hesabını da ödeyecektir. Bunu bizler de hükümet olarak, tüm kurumlar olarak hep birlikte bu ailenin ve haksızlığa uğramış herkesin hakkını korumak adına sonuna kadar takipçisi olacağız. Bizler de yargı önündeki bu meselenin, yakalanıp failin adalete teslim olduktan sonraki sürecin milletimizle birlikte, ailemizle birlikte sonuna kadar takipçisi olacağız.”

Bakan Gül, “Milletimizin birliğini, beraberliğini bozmaya, dezenformasyona yönelik hiçbir bilgiye itibar edilmemesi gerektiğini, bu konuda tüm kurumlarımızın ve başsavcılık makamlarının titiz bir şekilde dosyayı takip ederek, kamuoyunu da bilgilendireceğini ifade etmek isterim.” dedi.

Bir gazetecinin “Dezenformasyona yönelik bir soruşturma başlatıldı mı?” sorusu üzerine Gül, “Savcılığımız bu konuda açıklamasında da paylaştı, yalan bilgi, soruşturma selametini engelleyecek bu tür dezenformasyonlara yönelik açıklamalar, beyanatlarla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı. İlerleyen aşamada da bu konuyu kamuoyuyla paylaşabilir.” cevabını verdi.

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: 101 yangından 91’ini kontrol altına aldık, savaşımız sürüyor

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin pek çok bölgesinde aynı anda çıkan yangınlara karşı amansız bir mücadele verdiklerini belirterek, son 4 gündür doğal bir afet yaşandığına dikkati çekti.

Zaman zaman 40-50 derecelere çıkan hava sıcaklığına, düşük neme ve 50-60 kilometreden daha fazla hızla esen rüzgara rağmen orman teşkilatının yangınlarla mücadelesinin canla başla sürdüğünü vurgulayan Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Geldiğimiz noktada, 28-31 Temmuz arasında çıkan 101 orman yangınının 91’ini kontrol altına aldık. 10 yangını kontrol altına alma çalışmalarını büyük bir özveriyle sürdürüyoruz. Şu an özellikle Antalya, Mersin ve Muğla’daki yangınlara yoğunlaşmış durumdayız. İnşallah buradaki yangınları da en kısa sürede kontrol altına alacağız. Tüm ekipmanımız ve orman teşkilatımız ile gece gündüz demeden, 7-24 bunun için çalışıyoruz. İhtiyaca göre ek araçları devreye sokuyor ve bölge ülkelerden gelen destekleri de kullanıyoruz. Aynı zamanda afetten etkilenen vatandaşlarımızla da görüşüyoruz. Tüm yaraları en kısa sürede saracağız.”

“Yangınlarla mücadelede dünyadaki en başarılı ülkelerden biriyiz”

Pakdemirli, Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi verilerine göre, Akdeniz ülkelerinin son 10 yılda zarar gören ormanlık alan oranına bakıldığında, Türkiye’nin aynı iklim kuşağındaki diğer ülkelere göre orman yangınlarıyla mücadelede son derece başarılı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“Son 10 yılda Portekiz’de yıllık ortalama 134 bin hektar, İspanya’da 94 bin hektar, İtalya’da 64 bin hektar, Yunanistan’da 24 bin hektar, Fransa’da 12 bin hektar orman alanı yanarken, ülkemizde yıllık ortalama 7 bin hektar ormanlık alan zarar gördü. Yine 2020’de ABD’de yangın başına düşen alan 68 hektar, Kanada’da 76 hektar, İspanya’da 20,4 hektar, Fransa’da 7,6 hektar iken ülkemizde yangın başına düşen alan 6,2 hektar olarak gerçekleşti. Hedefimiz, tek bir ağacın dahi zarar görmemesidir. Ancak bu veriler de gösteriyor ki, orman yangınlarıyla mücadelede ülkemiz dünyadaki en başarılı ülkelerden biridir.”

Tüm dünyanın orman yangınlarıyla mücadele ettiğini vurgulayan Pakdemirli, küresel ısınmanın da etkilediği iklimsel risklerin dünya ormanları için yangın tehlikesini artırdığını ifade etti.

Pakdemirli, Türkiye coğrafyasına uygun olarak orman yangınlarıyla mücadele ettiklerini belirterek, “Her ülke orman yangınlarıyla mücadelede kendi coğrafyasına ve orman yerleşkesine uygun yangın söndürme araçları ve teknikleri kullanıyor. Biz de coğrafyamıza göre helikopter sayısını artırarak, nokta atışı müdahaleleri seri hale getirdik. Zamanla filomuza katılan uçaklar, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Cansiparane mücadele veren orman teşkilatımızın yanı sıra gönüllü ekiplerimizin de çabalarıyla yangınlara müdahale ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Geleceğe nefes oluyoruz”

Ormanların el birliğiyle korunmasının önemine işaret eden Pakdemirli, Türkiye’de pek çok sivil toplum kuruluşu tarafından başlatılan fidan kampanyalarına da değindi.

2019’da vatandaşların, “Geleceğe Nefes” kampanyası ile 1 günde 13 milyonu aşkın fidanı Orman Genel Müdürlüğü kanalı ile toprakla buluşturduğunu hatırlatan Pakdemirli, şu açıklamayı yaptı:

“Dün de bugün de Türkiye’de ormanlık alanlara fidan dikme yetkisi sadece Orman Genel Müdürlüğündedir. Ülkemizdeki tüm sivil toplum örgütlerinin, kurum ve kuruluşlarının yaptığı fidan bağışlarının dikimi geçmişte de bugün de sadece Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Birkaç gündür bazı vakıf ve derneklerin yaptığı fidan dikim kampanyalarında toplanan bağışların Orman Genel Müdürlüğüne aktarılması sanki bugüne kadar yapılan uygulamadan farklı ve yeni bir durummuş gibi tartışılmakta ve 1 günde Orman Genel Müdürlüğüne 13 milyon fidanı emanet eden halkımızın kafasında soru işaretleri yaratılmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de hangi kanaldan hangi kurum üzerinden fidan bağışlanırsa bağışlansın, bu fidanlar en güvenli eller olan Orman Genel Müdürlüğümüzün vefakar personeli tarafından geleceğe nefes olmaları için kullanılmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manavgat’ta orman yangınından etkilenen vatandaşlarla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kalemler Mahallesi’ni ziyaret ederek yangından etkilenen vatandaşlara tek tek “geçmiş olsun” dileklerini iletti.

Buradaki vatandaşlardan yangın sırasında yaşadıklarını dinleyen Erdoğan, yangında zarar gören konutların yenileneceğini ifade etti.

Erdoğan, kendisini karşılamaya gelen 4,5 yaşındaki Rukiye adlı kız çocuğu ile de bir süre ilgilendi.

Vatandaşlara hitap eden Erdoğan’a ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bazı bakanlar ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da eşlik etti.

Türkiye’de 22 bin 332 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıktı, 79 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanlığınca Günlük Koronavirüs Tablosu, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı.

Buna göre, Türkiye’de son 24 saatte 259 bin 196 Kovid-19 testi yapıldı, 22 bin 332 kişinin testi pozitif çıktı, 79 kişi hayatını kaybetti, iyileşenlerin sayısı ise 5 bin 107 oldu.

18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 66,03, ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 43,93 olarak kayda geçti. Kovid-19’la mücadele kapsamında son 24 saatte birinci, ikinci ve üçüncü doz toplam 617 bin 245 aşı uygulandı.

Türkiye’de bugüne kadar yapılan aşı sayısı 40 milyon 982 bin 884’ü birinci doz, 27 milyon 269 bin 936’sı ikinci doz, 4 milyon 885 bin 70’i üçüncü doz olmak üzere 73 milyon 137 bin 890’a yükseldi.

En az bir doz aşı uygulananların oranı en yüksek 10 il sırasıyla Muğla, Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Balıkesir, Amasya, Eskişehir, Aydın, Tekirdağ ve İzmir oldu. En az bir doz aşı yapılanların oranı en az iller ise Şanlıurfa, Mardin, Bitlis, Muş, Diyarbakır, Siirt, Batman, Bingöl, Gümüşhane ve Iğdır olarak sıralandı.

“Vaka sayıları hafta sonuna rağmen 20 bin sınırının üzerinde”

Sosyal medya hesabından günlük tabloyu paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Vaka sayıları hafta sonuna rağmen 20 bin sınırının üzerinde. Bunu tersine çevirmek mümkün. Tedbirlere uyar ve aşı ile bağışıklık kazanırsak durum lehimize dönecek.” ifadelerini kullandı.

Mete Gazoz’a Olimpiyat Köyü’nde coşkulu karşılama

Milli sporcu, Japonya’nın başkenti Tokyo’da devam eden 32. Yaz Olimpiyat Oyunları’nın 8. gününde klasik yay bireyselde altın madalya aldı. Bu başarı, hem Türkiye olimpiyat tarihindeki ilk okçuluk madalyası hem de Tokyo 2020’deki ilk altın madalya olarak tarihe geçti.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin sosyal medyada paylaştığı görüntülere göre, Türkiye adına tarihi başarıya imza atan 22 yaşındaki milli sporcu, Tokyo’daki Olimpiyat Köyü’nde delegasyon, antrenör ve diğer branşlardan milli sporcular tarafından karşılandı.

Mete, kendisini tezahüratlarla bekleyen milli sporcuların arasına koşarak girdi. Mete ve diğer milli sporcuların, “Kırmızı-beyaz-en büyük-Türkiye” şeklinde tezahüratları Olimpiyat Köyü’nde yankılandı.

Milli sporcular, Mete Gazoz’un altın madalyasını bir süre şarkılarla kutladı.

26 ilde çıkan 85 yangının 74’ü kontrol altına alındı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Twitter hesabından ülke genelinde 28-30 Temmuz’da çıkan yangınlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ormanın kahramanları havadan ve karadan büyük bir özveri ile yangınlara müdahale ediyorlar. Destekleriniz için minnettarız. 28-30 Temmuz 2021 tarihlerinde toplam 85 adet orman yangınının 74 tanesi kontrol altına alındı.”

Bakan Pakdemirli’nin paylaşımında yer verdiği tabloda, Adana’da 2, Antalya’da 3, Mersin’de 3, Muğla’da 2, Osmaniye’de 1 yangının devam ettiği bilgisi yer aldı.

Sağlık Bakanı Koca, Kovid-19 risk haritasında rengi değişen illeri paylaştı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19 risk haritasında, turuncu ve sarıya geçen iller hakkında bilgi verdi.

https://platform.twitter.com/embed/Tweet.html?creatorScreenName=https%3A%2F%2Ftwitter.com%2Fanadoluajansi&dnt=false&embedId=twitter-widget-0&features=eyJ0ZndfZXhwZXJpbWVudHNfY29va2llX2V4cGlyYXRpb24iOnsiYnVja2V0IjoxMjA5NjAwLCJ2ZXJzaW9uIjpudWxsfSwidGZ3X2hvcml6b25fdHdlZXRfZW1iZWRfOTU1NSI6eyJidWNrZXQiOiJodGUiLCJ2ZXJzaW9uIjpudWxsfSwidGZ3X3NwYWNlX2NhcmQiOnsiYnVja2V0Ijoib2ZmIiwidmVyc2lvbiI6bnVsbH19&frame=false&hideCard=false&hideThread=false&id=1421158060349865986&lang=en&origin=https%3A%2F%2Fwww.aa.com.tr%2Ftr%2Fkoronavirus%2Fsaglik-bakani-koca-kovid-19-risk-haritasinda-rengi-degisen-illeri-paylasti%2F2319726&sessionId=52456ebb863ce6103edd4d9c8e2417eac61fc718&siteScreenName=https%3A%2F%2Ftwitter.com%2Fanadoluajansi&theme=light&widgetsVersion=e9dfb5f%3A1627539779275&width=550px

Bakan Koca, Twitter hesabından, bazı illerin Kovid-19 riski açısından son durumuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Van ve Erzurum, çok yüksek riskli il (kırmızı) kategorisinden yüksek riskli il (turuncu) kategorisine geçti. Hakkari, Kırıkkale, Nevşehir ve Çankırı yüksek riskli il (turuncu) kategorisinden orta riskli il (sarı) kategorisine geçti.”

Afganistan’da Taliban saldırılarını vilayet merkezlerinde yoğunlaştırdı

Afganistan‘daki 407 ilçenin 150’den fazlasını kontrolünde bulunduran Taliban militanları, vilayet merkezlerine yönelik saldırılarını arttırdı.

Militanlar, son 24 saat içinde ülkenin batısındaki İran sınırında bulunan Herat, güneydeki Helmand ve Kandahar, kuzeydoğuda Tahar vilayeti merkezlerine saldırılar düzenledi.

Herat emniyet yetkilileri, militanların, Herat merkezine yönelik saldırılar başlattığını ve çatışmaların devam ettiğini açıkladı.

Çatışmaların Herat Uluslararası Havalimanı yakınlarında devam ettiği ifade edilen açıklamada, bu nedenle söz konusu havalimanından 2 gündür uçuşların yapılamadığı kaydedildi.

Emniyet yetkilileri, çatışmalarda militanların ağır kayıplar verdiğini belirtti.

Herat Hastanesinden yapılan açıklamada, çatışmalarda 5 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Herat kenti girişinde dün akşam Taliban militanlarıyla güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışma sırasında bir havan mermisinin Birleşmiş Milletler (BM) Afganistan Yardım Misyonunun (UNAMA) kentteki ofisine isabet etmesi sonucu, 1 Afgan koruma hayatını kaybetmişti.

Kandahar, Helmand ve Tahar vilayetlerinde çatışmalar sürüyor

Helmand İl Şura Vekili Ataullah Afgan, militanların, Helmand vilayet merkezi Leşkergah şehrinde saldırı düzenlediğini ve çatışmaların kent merkezinde devam ettiğini söyledi.

Afgan, Helmand vilayetinin çoğu bölgesinin Taliban’ın kontrolünde bulunduğunu kaydetti.

Kandahar emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, militanlarla güvenlik güçleri arasında son 24 saat içinde kent merkezinde çatışmalar yaşandı.

Kandahar sağlık yetkilileri, çatışmalarda 30 kişinin yaralandığını kaydetti.

Tahar Valiliği de militanların, Tahar vilayet merkezine saldırdığını ve ağır kayıplar verdiğini bildirdi.

Afganistan Savunma Bakanlığı, militanların söz konusu vilayet merkezlerinde düzenlediği saldırılarda geri püskürtüldüğünü açıkladı.

Ülkede şiddet olayları sürüyor

Afganistan’da barış süreci belirsizliğini korurken güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalar sürüyor.

Taliban, haziranın son haftasında başlattığı saldırılarda Özbekistan ve Tacikistan sınırındaki ilçelerin tamamına yakınını ele geçirdi. Özbekistan’a açılan en önemli ticaret güzergahı Hayratan Sınır Kapısı’nı iki yönden kuşatan Taliban, güneybatıda Gazne vilayetine yoğunlaştı.

Afganistan’da ilerleyişine devam eden Taliban, 8 Temmuz’da ülkenin İran sınırındaki İslam Kale ve 14 Temmuz’da da Pakistan sınırındaki Spin Boldak Sınır kapılarını ele geçirmişti. Taliban, Badahşan, Tahar, Gazne, Herat, Kandahar ve Badgis vilayetlerinde şiddetli saldırılarla baskısını artırdı.

AA muhabirinin yerel yetkililerden edindiği bilgiye göre, Taliban 407 ilçenin 150’den fazlasını, merkezleri dahil olmak üzere ele geçirmiş bulunuyor. Taliban ise kontrolündeki ilçe merkezi sayısının 260’ı geçtiğini savunuyor.

Ülkede, 34 vilayet merkezi hükümet güçlerinin kontrolünde bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çıkan yangınlarla ilgili soruşturma yoğun bir şekilde devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar’daki Büyük Çamlıca Camisi çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Çeşitli bölgelerde çıkan yangılara ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, “Eş zamanlı ülkemizin değişik yerlerinde çıkan yangınlarla ilgili soruşturma yoğun bir şekilde devam ediyor. Yani burada acaba herhangi bir suikast, bu tür şeyler var mı yok mu, bunların üzerine gidiliyor.” diye konuştu.https://www.youtube.com/embed/pRW6kneOC_c

“Siyaset, spekülasyonlar, siyasi partilerin yaklaşım tarzları gerçekten üzüntü verici”

Bu konuda İçişleri Bakanlığının ve istihbarat örgütlerinin yoğun çalışmaları olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bütün bu çalışmalardan sonra net ne olabilir bunu o zaman açıklamak durumunda olacağız. Fakat tabii şöyle boş verip de geçilecek bir iş değil. Çünkü değişik mekanlarda ama hemen hemen aynı anda Manavgat’tan başlayıp Muğla, Marmaris, Bodrum bütün bu bölgeleri kapsayacak şekilde süren bir yangın. Bir durumu da şöyle açıklamam lazım. Bu bir eğer milli bakış gerektiriyorsa, eğer bu ülke, millet olarak birlikte karar vereceğimiz veyahut da birlikte dayanışma içerisinde adım atacağımız bir konuysa, buna herkesin aynı istikamete bakışı gerekir. Fakat bakıyoruz ki burada bile siyaset, burada bile spekülasyonlar, burada bile maalesef siyasi partilerin yaklaşım tarzları gerçekten üzüntü verici. Bizim bir tarafta ciğerimiz yanıyor.”

“Burada 45 helikopterle çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı olarak ilgili bütün bakan ve bakan yardımcılarını bölgeye anında gönderdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları aktardı:

“Bütün imkanlarımızı seferber etmek suretiyle burada dünyada sayılı itfaiye örgütlerinden bir tanesine biz sahibiz. Böyle bunların anlattığı gibi değil. Türk Hava Kurumunun uçakları varmış da.. Neye göre söylüyorsun bunu? Neyi biliyorsun da söylüyorsun? Türk Hava Kurumunun şu anda elinde buralarda rahatlıkla kullanabilecek uçak falan yok. Ama bunlar duymaz uydurur kabilinden uyduruyorlar. Biz ise şu anda bir defa burada 45 helikopterle, bunlar fonksiyonel helikopterler, çalışıyoruz. Bunların yanında şu anda biz bugün itibarıyla uçak sayımız 5-6’ya çıkmış vaziyette. Bu uçaklardan Rusya’dan, Ukrayna’dan aldığımız uçaklar var. Az önce yaptığımız görüşmeler neticesinde Azerbaycan da bir amfibik uçağını gönderecek ki bunlarla beraber uçak sayısı 6-7’yi bulacak. Bizim için en verimli olanlar zaten bu yangın söndürmede bu uçaklar. Amfibik olmaları hasebiyle de çok daha tesirli, çok daha suyu alıp çok seri bir süreç içerisinde yangın söndürmeye ulaşabilen bu uçaklarla en modern anlamda bir etkinlik arzu ediyorlar.”

“1080 arazöz şu anda yangın bölgesinde çalışmada”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız hava araçlarıyla da özellikle bölgelerin durumlarını sürekli incelediklerini dile getirerek, bunlarla beraber 1080 arazözün şu anda yangın bölgesinde çalıştığını aktardı.

“1080 arazözden bahsediyoruz dikkat edin. İşte bunlar, bunları bilerek konuşmuyor ki. Sanki hiçbir şey yok, biz sadece seyrediyoruz.” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir diğeri 280 su tankeri şu anda aktif olarak çalışıyor. Bir diğeri 2 bin 270 ilk müdahale aracı yine burada şu anda aktif çalışıyor. İş makinelerinde 660 dozer ve iş makinesi, bir yangın tankı aktif olarak devrede. İşçi noktasında ise 10 bin 550 yangın, itfaiye işçisi aktif olarak burada görevde. 4 bin 110 teknik eleman yine bölgede çalışıyorlar. Bir diğeri ise 6 bin 440 orman muhafaza memuru çalışıyor. 1140 noktada ise orman yangınlarıyla şu anda mücadele devam ediyor. 28-30 Temmuz, bu yangının süreci ve 71 orman yangını ne yazık ki çıkmış vaziyette. 57 kontrol altına alındı, 14 orman yangının kontrol altına alınma çalışmaları ise şu anda devam ediyor. Yani olumlu istikamette bir gelişme söz konusu. Dolayısıyla şu anda, özellikle öğlen itibarıyla uçakların gelişiyle olumlu istikamete dönüyoruz.”

Erdoğan, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bölgede bulunduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu da çok açık net söylüyorum; sel felaketinde nasıl kimseyi mağdur etmeyeceğimizi söyleyip, oralarda adımlarımızı attıysak, burada da evi yananlar, hayvanları maalesef telef olanlar onlarla ilgili de bütün hasar tespit çalışmaları yapılmak suretiyle biz hiçbir vatandaşımız mağdur etmeyeceğiz. Bu hasar tespitlerinden sonra da telef olan hayvanların sahipleri mağdur edilmeyecektir. Çevre Bakanlığımız çalışmalarını yapıp TOKİ ile beraber yine bölgede evi yananların evlerini süratle yeniden inşa edilmek suretiyle onlar da inşallah en kısa zamanda yapılıp sahiplerine teslim edilecektir.” diye konuştu.

İlk kabine toplantısında tedbirler yeniden ele alınacak

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede vaka sayılarındaki artışa ilişkin soru üzerine Erdoğan, değişik zamanlarda değişik tedbirler açıkladıklarını hatırlatarak, “Fakat çok değişik sesler değişik zamanlarda yine çıktı. ‘Biz böyle hep adeta hapis hayatı mı yaşayacağız bu nereye kadar böyle devam edecek?’ Dünyanın değişik yerlerinde bunlar zaten hep bu şekilde oldu. Önce maske yasaklandı, sonra tekrar maske takılması mecbur edildi.” diye konuştu.

İlk kabine toplantısında tedbirleri yeniden ele alacaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Toplam yaklaşık 72 milyon doz aşı yapmış vaziyetteyiz. Dünyada aşı yapacak ellerinde imkan olmayan ülkeler varken, Türkiye olarak hamdolsun biz, böyle bir sıkıntıyı yaşamadık. Bu noktada rahatız. Gerek Çin’den aldığımız aşı gerek BioNTech bütün bunlarla beraber şu anda en sağlıklı şekilde bu mücadeleyi nasıl sürdürürüz, bunu devam ettiriyoruz. Daha ileri gideceğim. Biz şu anda hamdolsun bütün solunum makinelerine varıncaya kadar bunu bile üreten bir ülke haline geldik. Bütün bu solunum makineleriyle vatandaşlarımızın entübe durumlarında da müdahale etmemizi, zaten hastane noktasında sıkıntımız yok, bu noktada çok çok aktif bir ülke konumundayız, bunu da devam ettiriyoruz. Fakat bu çalışmaları yaptırmak suretiyle de inşallah yapacağımız ilk kabine toplantısında durumu tekrar gözden geçireceğiz. Bu şekilde devam mı? Çünkü bayram açık söylüyorum her şeyi bir yerde bayramdaki halkımızın yaşam tarzı tersine çevirdi. Bunu nereden biliyoruz? Önümüze gelen rakamlardan görüyoruz. Bu rakamlarda tabii durum maalesef aleyhe döndü. Bunu tekrar bizim lehe döndürmemiz lazım. Eğer olumlu istikamette bir gelişme olursa vatandaşımızı sıkıntıya sokmakla ilgili bir derdimizi yok. Tam aksine normal hayata nasıl döneriz bunun gayreti içerisindeyiz. Onun için de bütün tedbirlerimizi alıyoruz ve normalleşmeyi hızlandırmanın gayreti içerisinde olacağız.”

ABD’den Dedeağaç’a zırhlı araç sevkiyatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Yunanistan Dedeağaç’a zırhlı araç sevkiyatı yapmasıyla ilgili gelişmelerin hatırlatılması üzerine de “Bu 2014 yılından beri Amerika’nın Dedeağaç’taki aslında bir planlı programıdır. Dolayısıyla yani burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu kendisinin bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz? Yunanistan-Amerika ilişkilerini zaten biliyorsunuz fakat bizler de burada üzerimize düşen neyse bunu her zaman yapıyoruz. Tedbirse tedbir. Bunlar da zaten her zaman bizim için alınan veya atılan adımlardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Büyük Çamlıca Camisi’nde kıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğle saatlerinde Kısıklı’daki konutundan çıkarak Büyük Çamlıca Camisi’ne geldi.

Burada cuma namazını kılan Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de eşlik etti.

Namazın ardından camide cemaate hitap eden Erdoğan, “Cumanız mübarek olsun. Rabb’im nice cuma bayramlarıyla gücümüze güç katmayı bizlere nasip eylesin. Bildiğiniz gibi bu ara art arda bazı felaketleri yaşıyoruz. Rabb’im bu felaketlerden de bir an önce kurtulmayı bizlere nasip eylesin.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salat-ı Münciye duasını okuduktan sonra, şöyle devam etti: 

“Ya Rabb, dualarımızı kabul eyle. Ya Rabb, biz aciziz, bizler bu sıkıntılı anda sana sığındık ve bu dualarımızın kabulüyle yangın felaketlerinde ölen 3 kardeşimize rahmet eyle. Ya Rabb’i, bir an önce bu felaketleri inşallah tamamıyla çözerek, hallederek bu şehirlerimizi sahiplerinin yüzünü güldürecek hale dönüştürmeyi de bizlere nasip eyle. Ya Rabb’i, bizi bize bırakma, bizi bize bırakma, bizi bize bırakma. Ya Rabb’i, ülkemizde birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eyle.”